20 Nisan 2010 Salı

7 Nisan 2010 Çarşamba

Bursa’nın Yükselen Yıldızı: Milli Pazar

Bursa’nın Yükselen Yıldızı: Milli Pazar
7 Nisan 2010/ Çarşamba

Milli Pazar, emin adımlarla büyümeye devam ediyor seçtiğimiz ay Bursa- Ulus şubesiyle hizmet adresleri zincirine 23’üncü halkayı ekleyen Milli Pazar kentte tüketicinin ilgi odağı olmayı başardı.

Milli Pazar’ın 15 yıldan beri giderek yükselen başarı sürecine ise başta yönetim kurulu olmak üzere 320 çalışanın emeği göze çarpıyor.Gelinen nokta ve firma hedefleri konusunda görüşlerini aktaran Milli Pazar Mağazalar Direktörü İbrahim Canbolat, yapılanma şemasını oluştururken önceliğin ‘müşteri’ olduğunu vurguladı.
Müşteri memnuniyeti ve sadakati konusunda çaba gösterdiklerini anlatan Carbolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yönetim kurulu başkanımızdan kasiyerdeki çalışanımıza kadar hepimiz müşteri memnuniyeti, sadakati ve güvenini sağlamak çabasında olduk. Tabi bunu yaparken gerçekten kaliteli ve gerçekten ucuz ürün sunumu yapmaya özen gösterdik. Diğer yandan personel eğitimi, teknoloji transferleri, sosyal sorumluluk faaliyetleri ve hijyene çok önem verdik”.Açtıkları her yeni şube ile ulaşabildikleri her yeni müşterinin önemli bir başarı göstergesi olduğunu söyleyen İbrahim Canbolat, hedeflerinin heyecan ve coşkuyla büyümek olduğunu ifade etti.




Kaynak : www.perakende.org

3 Nisan 2010 Cumartesi

27 Mart 2010 Cumartesi

23 Mart 2010 Salı

DÜNYA SU GÜNÜ

Susuz yaşam mümkün değildir.İnsan gıda almadan haftalarca yaşayabilir.,fakat su içmeden birkaç gün yaşamını sürdürebilir.Biyologlar "susuz hayat olmaz" derler. Bu insanın biyolojik yapısının tartışmasız gerçeğidir. Antik çağda doktorlar hastalarını suyla tedavi ederdi. Su en eski güzellik malzemesi ve en iyi doğal ilaçtır. Temizler, canlandırır, zindeleştirir, güzelleştirir. Yani su hayat iksiridir.İnsan vücudunun %70’i sudan oluşmuştur. İnsan vücudu susuzluğa en fazla 3 gün dayanabilir.Su bize aynı zamanda doğal güzellik verir. Vücudu temizler ve önemli besin maddelerini organlara taşır. Suyun içerdiği mineraller ve eser miktardaki elementler dokular ve kemikler için hayati önemi olan yapı taşlarıdır.

SU İLAÇTIR

• Su, vücudu içten temizler. Saç ,deri,tırnaklar bunların hepsinin sağlıklı ve temiz olması için suya ihtiyacımız vardır.

• Su, çok içildiğinde vücudun atıklardan temizlenmesini sağlar.

• Su, fazla içildiğinde sindirim sistemi ve metabolizma, böbrekler,kalp ve dolaşım görevlerini daha iyi yaparlar.Bu da organlar ve özellikle deri için iyidir.

• Su bize hayati önemi olan maddeleri sağlar. Taşıma aracı olan kan olmasa vücudumuzda hücreler metabolizma işlemini devam ettiremezler. Kan büyüme hücreleri ve organları hayati önemi olan maddelerle besler. Ne kadar fazla su içersek ,kan daha iyi akar ve vücut fonksiyonları daha iyi çalışır.

• Su, doyurur ve diyetlerde çok içilmelidir. Bu yüzden içme ve kullanma suyu sürekli ve güvenilir bir şekilde temin edilebilmelidir. İnsanların içme,kullanma endüstri ve tarımsal sulama gibi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra su çeşitli nitelik değişimlerine yani kirlenmeye uğramaktadır.Ayrıca kullanılan su tekrar doğaya geri verilmektedir.Bu nedenle içerik ve miktar açısından son derece kısıtlı olan su kaynakları da kirlenmektedir.Kullanılma özellikleri yok olmakta ve olumsuz sonuçlar açığa çıkmaktadır.

ORMAN HAFTASI

Ormanlar bir ülkenin akciğerleri ve en büyük zenginlik kaynağıdır. Kullandığımız kalem, okuduğumuz kitap, yazdığımız defter, oturduğumuz sandalye, yemek yediğimiz masa ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz yüzlerce ihtiyacımızı ormanlardan karşılarız. Bizim için orman, hava gibi, su gibi, ekmek gibi ihtiyaç duyduğumuz doğal kaynaklardandır. Binlerce bitki, hayvan türünün yaşadığı ormanların faydalarını saymakla bitiremeyiz. Her orman birer oksijen ve yağmur fabrikası gibidir. Ormanlarını bilinçsizce tüketen ülkeler, sadece çölleşmekle kalmazlar, sahip oldukları en değerli şeyi ve en büyük doğal zenginliği de kaybetmiş olurlar. Ormanları korumak hepimizin görevidir. Ağaç dikerek yeni ormanlar oluşmasını sağlamalıyız. Ormanların en büyük düşmanı insanlardır. Tarla açmak için ormanı yok eden de, attığı sigara izmariti ya da yaktığı ateşle koca bir ormanı yakıp kül eden de insandır. Lütfen ormanlarımıza sahip çıkalım.

24 MART ÇILGIN ÇARŞAMBA


24 - 31 MART HAFTANIN SPOT ÜRÜNLERİ


18 Mart 2010 Perşembe

...::: MİLLİ PAZARINIZ :::...

Milli Pazarınız olarak insan sağlığına ve ve refahına önem verir, sizlerin ve personelimizin yaşam kalitesini arttırmak amacıyla “UCUZU UCUZA DEĞİL, KALİTEYİ UCUZA” satmaya yönelik anlayışımızla, işimizi doğru yapmakla kalmayıp, aynı zamanda doğru işleri yaparız.

Milli Pazar ismi bizim için gurur kaynağıdır ve ilişkide olduğumuz herkeste GÜVEN duygusunu çağrıştırır.

Müşterilerimiz, çalışanlarımız, meslektaşlarımız, içinde bulunduğumuz toplum ve irtibatlı olduğumuz tüm birimler ile AÇIK, DÜRÜST, ve ETİK işbirliği sergileriz.

Sattığımız ürünler KALİTE 'yi ve UCUZ 'luğu temsil eder.

Bizim için çok değerlisiniz. Mağazalarımızda kendinizi sıcacık mutlu bir alışveriş ortamında bulacaksınız.İşimiz evinizden daha huzurlu bir ortamda ALIŞVERİŞ KEYFİ 'ni size yaşatmaktır.

Milli Pazarınız, Bursa sınırları içinde 23 mağaza ile haftanın 7 günü 08.00 – 23.00 saatleri arasında beklentilerinizin üzerinde mükemmel bir hizmet sunmaktadır.

İyi bir satınalma gücüne sahip olmamız; müşterilerimize en üstün ve kaliteli hizmeti sunmamızı sağlamaktadır. “KOŞULSUZ MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ” hedefi doğrultusunda, sattığımız ürünleri her türlü kalite ve hijyen kurallarına uygun olarak tedarik edip, siz değerli müşterilerimiz ile buluşturmaktayız.

Et ve süt ürünlerimiz, Veteriner Hekimiizin kontrolünde en SAĞLIKLI ve HİJYEN koşullarda satışa sunulur. En taze meyve ve sebzeler GÜNLÜK olarak özenle temin edilir ve aynı gün tazeliğini yitirmeden size ulaştırılır.

MÜŞTERİ DAİMA HAKLIDIR” yaklaşımı ile yüzde yüz müşteri odaklı çalışır, karşılaşacağınız sorunları anında çözeriz.

Her alanda yetkin, kendine güvenen, çok boyutlu ve pratik düşünce yeteneğiyle donatılmış, TOPLUMSAL SORUMLULUK bilincine sahip personel yetiştirmek amacıyla sürekli eğitimlerle kişisel gelişimlerini en üst düzeye çıkarmayı hedefleriz.

Piyasadaki yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri çok yakından takip ederek, işlemlerinizin daha hızlı yapılmasını sağlayıp, SÜREKLİ DAHA İYİ 'sini başarmak için çalışırız.

Sizlerle sımsıcak bir ortamda, ailenizle birlikte ALIŞVERİŞ KÜLTÜRÜ oluşturmak, alışverişin ötesinde GÖNÜL BAĞI birlikteliği sağlamak, bizleri çok büyük bir ailenin onurlu birer üyesi haline getirmektedir.

Bu anlayış “ MİLLİ PAZAR AİLESİ” nin her geçen gün daha da büyüyerek sizlerle kucaklaşmasını beraberinde getirmesini; gayretimizi daha da arttırmamızı zorunlu kılmaktadır. Alışveriş keyfini bizimle tadacak, mağazalarmızdan ayrılırken, yanınızdaki HUZUR ve MUTLULUK ' ta bizim hediyemiz olacaktır.

17 Mart 2010 Çarşamba

15 Mart 2010 Pazartesi

..:: YEREL ZİNCİRLER BULUŞUYOR ::..


"Yerel Zincirler Buluşuyor" (YZB); Yerel 245 Market Markası'nın 10 ayrı bölgede kurduğu Perakende Dernekleri'nin (PERDER) çatı örgütü Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından, Marketing Management Institute (MMI) organizasyonunda her yıl yapılarak gelenekselleştirilmesi düşünülen bir organizasyondur. TPF, sektörel birlikteliği sağlamak amacıyla 21 Mayıs 2009 tarihinde 1200'den fazla üye ve üye market yöneticisinin katıldığı geniş kapsamlı bir konferansla "Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) 2009"u gerçekleştirdi. "YZB"nin ikincisi, konferansa ilave olarak fuar organizasyonunu da içinde barındıran yeni yapısıyla 29-30 Nisan 2010 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilecek. YZB 2010 konferanslarında "Gücünü Keşfet, Oyunun Kurallarını Biz Yazalım…" konseptleriyle düzenlenecek oturumlarla YZB 2010 katılımcılarına farklı açılımlar sağlanacak. Sizi gücünüzü keşfetmeye ve oyunun kurallarını değiştirmeye davet ediyoruz. Küçük değimlerin bile büyük farklar yarattığını görmek için, TPF tarafından2.si düzenlenen Yerel Zincirler Buluşuyor 2010'da sizdeşimdiden yerinizi ayırttın..

BURSA SPORA BAŞARILAR DİLERİZ




11 Mart 2010 Perşembe

8 Mart 2010 Pazartesi

6 Mart 2010 Cumartesi

Mehmet ŞABAHAT --SAMİMİYET--


Mehmet ŞABAHAT
Milli Pazar İnsan Kaynakları Sorumlusu
KALİTELİ İŞ GÜCÜ
Yaklaşık iki yıldır perakende sektörünün içindeyim. Tek arzum bu sektörün kurumsallaşmasına katkıda bulunmak .İlk adım Bursa Perder'in yapılanmasıyla gerçekleşti. Buna katkı koyan tüm üyeleri candan kutluyorum. Bundan sonra işimiz biraz daha kolaylaşacak.
Sektörümüzde insan kaynağını irdelediğimizde lise eğitimli, kız ve erkek personel yoğunlukta olduğunu görüyoruz. Fakat genç kızlarımız bu işi evlenene kadar, erkek çalışanlarımız Üniversiteyi kazanana kadar veya okul tatillerinde çalışacak yerler olarak değerlendiriyorlar. Bu da yetişmiş eleman ihtiyacının devamlı olarak eksikliğinin hissedilmesine yol açıyor. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinde Perakende Yöneticiliği bölümü açıldı. Bu sektörümüz adına mükemmel bir gelişme . İki yıl sonra ilk mezunlarını verecek. Buraya kayıt yaptıranlar içimizde faal olarak çalışıyorlar. Benim Milli Eğitimden bir isteğim daha var. Meslek Liselerinde Perakende bölümü açıp, küresel kriz karşısında tek ayakta durabilen sektörümüze kalifiye elemanlar kazandırmak. Bu gerçekleşirse kurumsallaşma yolunda daha emin adımlarla yürüyeceğiz. Müthiş bir rekabet ortamında bile en çok büyüme sağlayan bir sektörüz. Adım başı birbirine benzeyen ama farklı meslektaşlarımıza ait perakende mağazaları en ucuz, en kaliteli, en iyi hizmet gibi sloganlarla karşımıza çıkıyor. Bütün bunlar çok güzel de bunları sunabilmek için kaliteli insan gücüne ihtiyacımız var.
Bunu da şirketlerimizin en tepesinden başlayarak tüm çalışanlarımıza sağlayacağımız eğitimler ile başarabiliriz. Nitelikli insanlardan kurulu bir yönetim kademesi, aynı zamanda işini çok iyi yapan, adil ve dürüst yöneticilerden oluşacaktır. Ayrıca eğitimli ve nitelikli çalışanlarımızda işlerini düzgün ve kaliteli yapan bir iş gücü oluşturacaklar bu da daha verimli ve başarılı bir sektör olmamızda başrolü oynayacaktır.
Öyle güzel bir ülkede yaşıyoruz ki, bereketli topraklarımız da her türlü sebze meyve ve hububat yetiştirebiliyoruz. Dağları, ormanları, denizleri, göl ve nehirleri ayrıca tarihi eserleri ile sanki bir dünya parkında yaşıyoruz. En gelişmiş ülkelerin bulunduğu Avrupa kıtasında bile yılın on ayı sisli, puslu ve yağmurlu iken, biz on iki ayda dört mevsimi yaşıyoruz. Hatta aynı anda dört mevsimi yaşadığımız günler oluyor.
Her zaman, gurur duyacağımız, zaferlerle dolu, insanlığa mal olmuş bir tarihimiz var. Ebedi alemin mutluluğuna giden yolu yüzyıllar önce atalarımız sayesinde bulmuşuz. Hoşgörü, samimiyet ve yardımlaşmanın en güzel örnekleri bizim geçmişimizden verilmiş, misafirperverliğimiz, zayıf olanın yanında oluşumuz, adalet için savaşmamız örnek olmuş dünyaya. Çağ kapatıp çağ açmışız. Mevlana'nın
"Ne olursan ol yine gel" felsefesini tüm dünya benimsemiş. Fatih Sultan Mehmet ilk "İnsan hakları belgesi" kabul edilen fermanında, farklı dine mensup insanları koruma altına almış. Savaşlarımız bile barış getirmiş. Sadece bizden olanlara değil olmayanlara da hoşgörülü ve samimi davranmışız. Çökmüş, parçalanmış bir imparatorluğun içinden yepyeni bir Cumhuriyet çıkarmışız. Velhasıl tüm bunlar ulusumuzun kalitesi sayesinde olmuş.
Böyle sağlam köklerimiz varken, böyle güzel bir ülkede yaşıyorken insan kalitemizin düşük olması, çeşitli bahaneler ve küçücük menfaatler için birbirimizi dışlamamız, hor görmemiz, kendimizi kayırmamız hoş değil. Samimi olmayı, hoşgörülü davranmayı beceremiyoruz. Menfaatlerimiz gerçekleşmediğinde hemen asık yüzümüzü gösteriyoruz. Onur, gurur ve haysiyetle yapmamız gereken hayat mücadelesinde samimi olmak yerine samimiyetsizliği tercih ediyoruz. Kendimizden başka kimseyi düşünmüyoruz. Oysa bizim atalarımız komşusu aç iken tok yatmazlardı. Yardıma ihtiyacı olanlara koşarlardı. Biz bir güler yüzü bir tebessümü esirgiyoruz birbirimizden. Günaydın...Hayırlı Günler...Kolay Gelsin...Hayırlı İşler...Teşekkür ederim...demek zor geliyor.
Bize yakışmayan bu elbiseyi en kısa sürede çıkarıp üzerimizden atmalıyız. Kişisel menfaatleri bir yana bırakıp olumlu ve kaliteli bir hayat yaşamalıyız. Önce birlikte olduğumuz insanlara, ailemiz, akrabalarımız, komşularımız ve birlikte çalıştığımız tüm insanlara karşı samimi bir şekilde sevgi ve saygı duymalıyız. Doğal patronumuz olan müşterilerimize karşı daha samimi, daha hoşgörülü, daha güler yüzlü davranmalı ve tatlı dilimizle de onlara hak ettikleri değeri vermeliyiz. Böylelikle “kaliteli insan gücü”nün günümüzde de neler başarabileceğini hep birlikte göreceğiz. Sektördeki tüm çalışanlarımıza sevgi dolu, daha mutlu ve onurlu bir yaşam temenni ediyor ve başarılar diliyorum.
Mehmet ŞABAHAT
Milli Pazar İnsan Kaynakları Sorumlusu

MİLLİ PAZAR SOĞANLI ŞUBESİNDE


Haşim KILIÇ --Türkiye perakendesinin kalbi doğal olarak PERDER--


Haşim KILIÇ
Bursa Perder Yönetim Kurulu Üyesi

PERDER : DÜNDEN DAHA HIZLI…

Türkiye perakendesinin kalbi doğal olarak, nüfus yoğunluğunun sürekli değişim gösterdiği, nüfus artış hızının yüksek olduğu, sanayi kentlerinde atıyor.
Nitekim, bu bölgelerde, kişi başına düşen milli gelirin, daha üst seviyelerde olması, perakende için bulunmaz fırsat.
Ancak, bu da ciddi bir rekabeti getiriyor.
Rekabet tabiki olacak, ama bilgi, paylaşarak çoğalmaz mı ?
‘Rakip’ kavramı yerine ‘meslektaş’ anlatımını kabul etmek, amaçlarımız için birlikte olsak, birlikte hareket edebilsek, kendimize standartlar oluştursak, veli-nimetimiz müşterilerimize, daha kaliteli mal ve hizmetler sunabilsek, daha doğru olmaz mıydı ?
Cevaplar, sürekli ‘evet’ olunca, birlik olmak şarttı.
Üstelik, tarihimizde kocaman bir ‘Ahilik’ geleneği de vardı.
Öyle değil mi ?

BAŞLAMAK BAŞARMAKTIR !
Ülkemizin en etkin örgütlenmelerinden biri olan, PERDER oluşumunu hatırlarsanız eğer, her aşamasının nitelikli insan kaynağı ile yapıldığına tanık olursunuz.
İstanbul’da yapılan ilk geniş kapsamlı toplantımızın tarihi 1 Şubat 2006.
O gün, yerel perakendeciler olarak, gücümüzü fark etmek adına tarihi bir gündü.
Etkin bir ‘Platform’ olmayı hemen kabul etmiştik.
Sadece 2 ay sonra da, yerel dernek temsilcilerinin Ankara’da bir araya gelmesiyle birlikte ‘Federasyon’ olma düşlerine bir adım daha yaklaşmıştık.
Başlamıştık, durmak olmazdı…

BURSA’DA FEDERASYON OLDUK.
Perder, nihayetinde zirveyi tabiki sever.
Ön çalışmalar sonrasında, iki ciddi ve de kararlı toplantımız dikkat çekiciydi.
En dikkat çekici konulardan birisi de 11 Mayıs 2006 Bursa-Uludağ Zirvesi’dir.
Federasyon oluşumuna, her zaman en etkin desteği veren Bursalı perakendeciler, zirvede tarihi bir karara imza atmış, Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) kurulmuştu.
O tarihi günü, dün gibi hatırlarım.
Boş yere sohbet etmemiş, örgütlü olabilmenin önemini kavrayan meslektaşlarımız, oybirliği ile federasyon başkanlığına Şeref SONGÖR’ü seçmişti.
Aklın yolu, bir olmuştu işte. Ne güzel bir duyguydu bu.
AMAÇLARIMIZ NEYDİ ?
Çok sade ve anlaşılır amaçlar ile çıkmıştık yola.
Sektörümüzde doğacak sorunları çözebilmek, yapıcı tasarılara-fikirlere destek olmak, dayanışmayı artırmak.
Güven ve işbirliğini her aşamada inşa etmek.
Enerjimizi sinerji haline getirip, sürekli gelişim içersinde olmak.
Mümkünse yerel ünvanlarımızı marka haline getirebilmek.
Ve birkaç sade amaç daha…

ÇATI ÖRGÜTÜYÜZ !
Günümüze geldiğimizde, perakende dünyasında ‘çatı örgütü’ olarak dikkat çeken Türkiye Perakendeciler Federasyonu, amaçlarını sürekli yeniliyor, geliştiriyor.
Bölgelerde oluşan ve sürekli artış gösteren yeni derneklerimiz, başarımızı giderek perçinliyor.
Biz; meslek onurumuz ile tüketiciye doğru alışveriş yapabilmelerini sağlamak, çağdaş ve güvenilir ortamlar yaratıp, bilinçlendirerek, toplumdaki tüketim kalitesini yükseltmek istiyoruz.
Mesleki bilgisi tam, nitelikli insan kaynakları ile çalışmayı hedefleyen ve dünden daha iyi olabilmeyi, birinci önceliği kabul eden BURSA PERDER, Perakende Federasyonu’ndan aldığı güç ile, sektöre yön vermeye devam edecek.
İnanıyoruz ve başaracağız.

..:: ULUS ŞUBESİ ::..


İbrahim CANBOLAT--YEREL ZİNCİRLERİN ÖNEMİ--

İbrahim CANBOLAT
Milli Pazar Mağazalar Direktörü

YEREL ZİNCİRLERİN ÖNEMİ
Yaşadığımız ve rızkımızı kazandığımız kentimiz Bursa, İstanbul, Ankara, İzmir gibi üç büyük şehrimize yakın ve ulaşımı çok rahat, ayrıca deniz bir tarafta, Uludağ bir tarafta, muhteşem güzellikleri olan bir yerleşim alanı. Ayrıca Osmanlının ilk başkenti oluşu,tarihi ve kültürel mirasımız olan Ulucami, Yeşil türbe, Osmangazi ve Orhangazi türbeleri, Emirsultan türbesi ve camii, Yıldırım camisi ve külliyesi, tarihi surları ve hanları, kültür parkı, botanik parkı, hayvanat bahçesi, İskender kebabı, kestane şekeri, şeftalisi, havlusu ve otomotiv sanayinin önderi kuruluşlar, ipek böcekçiliği ile başlayan güçlü tekstil sanayi ile gerçekten yaşamaya değer bir şehir. Buna birde perakende sektöründe yerel marketler zicirlerinin halk tarafından çok ilgi görmesi ve başarılı bir performans göstermeleri eklendi. Bursa halkı tercihini yerel marketlerden yana kullanıyor. Yerel zincirleri kendine yakın görüyor. Bu konuda bir milliyetçilik sergiliyor. Bize bu samimi yaklaşımı gösteren tüm Bursa halkına teşekkür ediyorum.
Perakende sektöründeki yöneticiler olarak üzerimizdeki sorumluluk daha da artıyor. Bu güzel ilginin karşılığını vermek gerek. Müşterilerimize sunabileceğimiz en önemli unsur hizmet kalitesi ve onların mağazalarımızda kendilerini çok sıcak mutlu bir ortamda hissetmelerini sağlamak. Bunun içinde tüm yerel zincirlerin kendilerini gözden geçirmeleri ve müşterilerimizin beklentilerinin önüne geçerek onlara hakkettikleri değeri vermeleri bu güzelliğin devamını sağlayacaktır.
Unutmamız gereken bir şey var o da sunduğumuz hizmetin, gösterdiğimiz ilginin, sattığımız kalitenin istikrarlı ve devamlı olmasıdır. Marka değerlerimizi korumak, şirketlerimizi piyasada kalıcı kılmak ve Bursa'mızın yerel zincirlere olan ilgisinin devamını sağlamak için birlikte hareket etmeye, birbirimizi anlamaya, en azından sağlıklı bir iletişime ihtiyacımız var. Bursa Perder'in yapılanması, Fayda A.Ş.nin kurulması ve üretime geçmesi bir nebze de olsa bu ihtiyaçlarımızın giderilmesi konusunda katkı sağladı. Düzenlenen eğitimler, seminerler bizi birbirimize yakınlaştırdı. Rekabet perakende sektörünün olmazsa olmazı fakat birbirimizi tanımaya başladıkça en azından uygunsuz rekabet yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladı. Bunun faydasını hem Bursa Perder üyeleri, hemde müşterilerimiz yani Bursa halkı görecektir. Bursalılar bizler sayesinde daha kaliteli ürünlerle tanışacaklar, bütçelerine en uygun alışverişi yapacaklar, çok daha iyi hizmet alacaklar ve yerel marketleri tercih ettikleri için asla pişman olmayacaklar. İçimizde yanlış yapanlar olursa piyasa şartları ve müşterinin iyiyi kötüyü algılaması sonucu piyasadan yok olup gidecekler. Perder üyesi hiç bir kuruluşun yanlış davranış içinde olacağını düşünmek bile istemiyorum. Her üyenin perakende şartlarını özümsediğini, müşteri memnuniyetinin önemini kavradığını, insana ve eğitime yatırım yaptığını biliyorum. Bu anlamda yerel zincirlerin geleceğinden fazlasıyla umutluyum.
Perder gibi önemli bir sivil toplum kuruluşunun çatısı altında olmak tek başımıza haledemeyeceğimiz bir çok sorunumuzun dile getirilmesi ve çözümü noktasında bize çok büyük avantajlar sağlayacaktır. Bunun bilincinde olmalı ve “birlik kuvvettir” anlayışıyla Perderi daha çok sahiplenmeli ve menfaatleri için çaba göstermeliyiz.
Sonuç; Yaşamaya değer bir kent olan Bursa halkının yerel market zincirlerine gösterdiği sıcak ilgi ve bağlılığı çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bu istikrarı ve devamlılığı sürdürebilmek için de çok daha fazla çalışmalı, kendimizi ve şirketlerimizi geliştirmeli ve Bursamızı hem yurt içi hemde yurt dışında başarıyla temsil edecek ulusal şirketler olma yolunda Perder'inde katkılarıyla kurumsal adımlar atmalıyız. Bursa Perder'in başkanı başta olmak üzere katkı koyan tüm üyelerine teşekkürü bir borç biliyorum. Bursa'mızdaki tüm yerel marketlere ve çalışanlarına başarılar diliyorum.

MİLLİPAZAR & DEMİRÖREN GRUBU

Milli Pazar'da Demirören Grubuna bağlı Milangaz ve Likidgaz ürünlerini 5 tl indirmle almak artık çok kolay Milli Pazardan yapacağınız alışverişlerde 5tl indirim kuponu kazanabilirsiniz.

27 Şubat 2010 Cumartesi

..:: SİVİ SAVUNMA GÜNÜ ::..


MİLLİ PAZAR İLE TAP İŞBİRLİĞİ


Pil üreticileri, kullandıkları yeni teknolojilerle hem daha çok fayda yaratmakta, hem de çevre için daha dost üretim gerçekleştirmektedir. Yine de tükenen pilleri çevreye veya çöpe atmamalıyız. Çünkü atık pillerin içerisindeki çeşitli kimyasal maddeler çöp depolama alanlarında yeraltı sularına ve toprağa karışarak kirlilik yaratabilir. Hem bu nedenle hem de atık pillerin geri kazanımı yoluyla doğal kaynakların verimli kullanımını artırmak için Atık pilleri naylon torba, karton kutu ya da kavanozlarda biriktirilerek, süpermarketlerde, okullarda, muhtarlıklarda, belediyelerin belirlediği toplama merkezlerinde bulunan atık pil kutularına atmalı veya pilimizi satın aldığımız satış noktasına geri götürülmeliyiz.
MİLLİ PAZAR ŞUBELERİNDE TOPLAMA KUTULARINA ATABİLİRSİNİZ

25 Şubat 2010 Perşembe

17 Şubat 2010 Çarşamba

19 - 22 ŞUBAT HAFTA SONU İNDİRİMLERİ




..:: MİLLİ PAZAR OLARAK HİZMET ANLAYIŞIMIZ ::..


İNEGÖL BÖLGESİ 19 - 28 ŞUBAT HAFTA SONU İNDİRİMLERİ



MİLLİ İNEGÖL TOPTANCI MARKETİNİZ


İNG.MERKEZ Orhaniye Mh.Ankara Cd.No:67
İnegöl / BURSA
**************************************************************

CAMİALTI Turgutalp Mh. K.Sami Paşa Cd.Serhat Cami Altı

İnegöl / BURSA
**************************************************************

ESATBEY Turgutalp Mh. Esatbey Cd. No:92

İnegöl / BURSA
*************************************************************

11 Şubat 2010 Perşembe

4 Şubat 2010 Perşembe